Çarşamba, Nisan 20, 2011

istanbul

beni yendin istanbul derler ya beni yedin istanbul o aslında. hatta içtin bitirdin bünyemde su kalmadı kuruttun. belki de sadece yanlış frekanstan dinleyen bir dinleyicinim hani derler ya fine tuning işte ondan lazım. cızırdıyor mütemadiyen bazen çeker gibi oluyor ama nafile şarkının en güzel yerinde kulaklarım karıncalanıyor. umurumda değil dostum seni yenmek falan boşuna tüylerini kaldırma horozlanma, benim seninle ne işim olur, içinde debelenmekten başka. sen bir insan olsan neye benzerdin hiç sordun mu kendine. sakinlerinden esinlenirdin herhalde. sabah 6da kalkan servisle okula giden çer çöple beslenen bol egzoz çeken, bazen bali bazen esrar saçlarını renkten renge boyatan karın tokluğuna çöplerini karıştıran sağda solda slogan atan slogan atanın kafasına bindiren hayvan gibi cipinle şey kadar yoldan geçmeye çalışan işe geç kalan işten geç çıkan hatta çıkamayan kalp çarpıntısı içinde huzur arayan. yazık bebeğim sana.

Hiç yorum yok: