Perşembe, Temmuz 17, 2008

alanis morisette konseri


Geçen gün çok sevgili alanis morisette'nin konserine gittim park ormanda. ondan önceki hafta da aynı yerde travis'e gitmiştim. travis'te 7-8 milyon olan vodkalı içecekler elanis'te 12 milyondu. çantayı arkadasa verip cebine 10 milyon alıp 10 dakika sıra bekleyen ben, ancak biraya para yetirebilmiş, rezil olmayalım diye sonradan arkadasıma hediye edeceğim bira fişini almak zorunda kalmıştım. O değil de bu park ormandaki tuvalet kuyruğuna ne demeli? bunları bir kenara bırakırsak elanis cok guzeldi. Hayatımda ilk defa sahne önü bileti aldım. elanis'le tanışsaydık çok iyi anlaşırdık biz o bana "lal" ben de ona "el" derdim kesin. biraz kilo almış, toplanmış elanis'cim ama ona yakışmış, yazdığımız pankartı okuyunca utandı, bize el salladı, çok sevimliydi hareketlerinde her zamanki gibi çocuksu bir olgunluk vardı.
"alanis" aslında yunan ismi ama o kanadalı. babası "alan", kızına kendi isminin kız versiyonunu vermek istemiş ama "alanna" ismini pek sevmiyormuş derken derken birgün gazetede "alanis" ismini görmüş, ve böylece "alanis morisette" olmuş. babasının ismi lütfi, fikri olsaydı demekki elanis'in adı da sırayla ya lütfiye ya da fikriye olacaktı. Morisette'ler ailecek kendilerine has zaten. ikiz kardeşi wade de binbir çeşit yoga hocalığı yapan bir yoga müzisyeni aynı zamanda da reiki master'ı. elanis de oldukça ilgili bu tür şeylere.
konsere dönersek, en önden izlediğim için ayrı bir zevk aldıgımı söylemeliyim, benim boyum 1.60 dolayısıyla konserlerde birşeyler görebilmek için oldukca zorluk yaşıyorum. sahneyi görmek için ya en önlerde ya da en arkada olmak lazım. ortalarda bir yerlerde tosttaki kaşar gibi durmanın hiç anlamı olmuyor. önlerde alanis severler doluydu, hatta orda elanis'i bizden cok daha fazla seven bir arkadaşla tanıştık, kendisi muhteşem iyi bir insan, "şölen" isimli çikolata şirketinde çalışıyor, ben ona kısaca charlie diyorum. bize laf arasında çikolata sözü vermişti, bugün sözünü tutmuş, içi çikolata dolu kocaman bir koli göndermiş. acaip sevindim!!! saatlerdir yiyorum, şölen çikolataları bir harika, hiç atmıyorum vallahi süper. oldum olası ülkeri haz etmem zaten; almam, alanlada konuşmam. teşekkürler charlie!! ofiste, serviste ve mahallede insanlara çikolatalardan verdim, sayende kendimi noel baba gibi hissediyorum.

5 Temmuz istanbul konserinden ufak bir alıntı, "hand in my pocket" finali elanis mızıka çalarken.

1 yorum:

Burçin Çobanoğlu dedi ki...

güzel konserdi lâl keske yorgun olmasaydımda sonunu getirebilseydim.bişey daha sahnedeki insanların kendine haz bir durusu vardır. alanis te dikkatimi çeken egilip bükülerek söylemesi bütün şarkıları. dönüş yolunda düşündügüm şey buydu. herhalde gece her bir yanı sızlıyordur? hı ne dersin? :)